Otomotiv sektöründe uzmanlaşmış değerli gazeteci arkadaşım Emre Özpeynirci. Oksijen gazetesinin son sayısında müthiş bir haber patlattı. 2024 yılının ilk iki ayında ülkemizde 146 bin yeni otomobil satılmış. Bu sayı hem bir rekor hem de geçen yılın aynı dönemine göre %52 fazlaymış. Halkın çoğunluğunun geçim derdinde olduğu bir yılda, kış mevsiminde bu kadar çok otomobil satılmış olması, iktisatçıların tek başına ele alıp yorumlaması gereken bir olaydır. Ama haberin bomba tarafı orası değil. Satılan bu 146 bin otomobilin, filo satışları hariç tutulursa 45 binini en az “%40 oranında engelli” olan yurttaşlarımızın almış olmasıdır. Türkiye’de yeni otomobil alacak kadar varlıklı insanların %40’ının sakat kişiler olması zayıf bir ihtimaldir. Öyleyse burada mutlaka bir orostopolluk vardır. Nitekim olaya biraz yakından bakınca görüyoruz ki, ali devletimiz sakat vatandaşlarına pozitif ayrımcılık uygulayıp, onların satın alacağı yeni otomobillerden ÖTV almamaya karar vermiş. Bu pozitif ayrıcalık 2024 yılında “sağlam” bir vatandaşın 1 milyon 600 bin lira ödeyerek alacağı otomobili “sakat” bir kardeşimizin 880 bin liraya almasını sağlıyormuş. Tabii engelsiz vatandaşlar da açılan bu delikten içeri sızmanın yolunu bulmuş. Kaba bir hesapla son iki ay içinde Maliye sırf bu sebeple 31 milyar lira eksik vergi toplamış olabilir.
MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR
Emre’nin yazısını okuyunca benim ilk aklıma gelen soru bu ÖTV’siz araçların acaba tümü özel tertibatlı “engelli otomobili midir?” oldu. Mesela gaz ve fren dahil tüm kontrol pedallarının direksiyon çevresine yerleştirilmesi gibi bir özelliği var mıdır? 45 bin “engelli aracı” satıldığına göre böylesi katı bir şart yok herhalde. Engelli kişinin ÖTV’siz alınmış otomobilini aynı şehirde oturan birinci dereceden 3 akrabası veya aylıklı şoförü kullanabiliyor. Zevahiri kurtarmak için ÖTV’siz araç ancak “içinde engelli varsa kullanılır” şartı getirilmiş. Polisin işi yok da bununla mı uğraşacak? Sürücü “engelli amcamı teyzeme bıraktım eve dönüyorum” dese ne olacak?
(Kaynak: Ege Cansen / Sözcü Gazetesi | 25.03.2024)