Bazen siyasi seçimler öncesinde kamu görevlilerinin veya kamu görevine aday olanların kamuoyuna mal varlığı açıklamaları olmaktadır. Bu durum kimlerin ne zaman ve ne şekilde mal varlığı beyanında bulunacağı hususunun irdelenmesini gerektirmektedir.
Mal varlığı beyanı 19.4.1990 tarih ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nda düzenlenmiş olup, kanunun isminden mal varlığı artışı ile rüşvet ve yolsuzluklar arasında bir bağ bulunabileceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, mal varlığı beyanı rüşvet ve yolsuzluklarla mücadelenin bir unsurudur.
-
Kimler mal varlığı beyanında bulunmak zorundadır?
Kanuna göre şu kişiler mal varlığı beyanında bulunmak zorundadır:
- Her tür seçimle iş başına gelen kamu görevlileri ile Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar (Muhtarlar ve ihtiyar heyeti üyeleri hariç)
- Noterler,
- Türk Hava Kurumu’nun genel yönetim ve merkez denetleme kurulu üyeleri ile genel merkez teşkilatında ve Türk Kuşu Genel Müdürlüğü’nde, Türkiye Kızılay Derneği’nin merkez kurullarında ve Genel Müdürlük teşkilatında görev alanlar ve bunların şube başkanları,
- Genel ve katma (özel) bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluş veya alt kuruluşlarda, kamu iktisadi teşebbüsleri (İktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları) ile bunlara bağlı müessese, bağlı ortaklık ve işletmelerde, özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan ve kamu hizmeti gören kurum ve kuruluşlar ile bunların alt kuruluşlarında veya komisyonlarında aylık, ücret ve ödenek almak suretiyle kamu hizmeti gören memurları, işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ile yönetim ve denetim kurulu üyeleri,
- Siyasi parti genel başkanları, vakıfların idare organlarında görev alanlar, kooperatiflerin ve birliklerinin başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürleri, yeminli mali müşavirler, kamu yararına sayılan dernek yönetici ve deneticileri,
- Gazete sahibi gerçek kişiler ile gazete sahibi şirketlerin yönetim ve denetim kurulu üyeleri, sorumlu müdürleri, başyazarları ve fıkra yazarları.
Görüldüğü üzere, sadece kamu görevlileri değil, yaptıkları iş kamu görevine benzeyen kişiler de mal varlığı bildiriminde bulunmak zorundadırlar.
-
Mal varlığı beyanı kime yapılır?
Mal varlığı beyanı kamuya değil, 3628 sayılı Kanun’da sayılan kamu otoritelerine (Bakanlıklar vb.) yapılır. Bildirimlerin içeriği hakkında açıklama yapılamaz ve bilgi verilemez.
-
Mal varlığı beyanı neleri kapsar?
Mal varlığı beyanı; bu kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1’inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder. Mal bildirimi sadece varlıkların değil, borçların bildirimini de kapsamaktadır.
-
Gelin ve damatlar ile diğer akrabalara ait mallar mal varlığı bildiriminin kapsamında mı?
Kural olarak, mal varlığı beyanında bulunmak zorunda olanların gelin ve damatları ile diğer akrabalarına ait mallar mal varlığı bildiriminin kapsamında olmamakla birlikte 3628 sayılı Kanun kapsamında Cumhuriyet Savcısı ilgili hakkında soruşturmaya başladığında ihbarı doğrulayan emareler bulduğu takdirde sanıktan, haksız edinilen malın kaçırıldığı yolunda delil ve emare elde edildiği takdirde sanığın ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları (kardeş, dede, nine, torun, kayınpeder, kayınbirader vb.) ile gelini ve damadından mal bildiriminde bulunmalarını ister. Bu istemin sanığa ve diğer ilgililere ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde Cumhuriyet Savcısı’na mal bildiriminin verilmesi zorunludur. Soruşturmanın müfettiş veya muhakkik tarafından yapılması halinde müfettiş veya muhakkik de sanıktan ve yukarıda sayılan ilgililerden mal bildirimi isteminde bulunurlar. Bu istemin sanık ve ilgililere ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde müfettiş veya muhakkike mal bildiriminin verilmesi keza zorunludur.
-
Mal varlığı beyanı ne zaman yapılır?
Mal varlığı beyanları ilk olarak, yukarıda sayılan görevlere atananlar tarafından göreve başladığında (kurul veya komisyon üyeliklerine seçilenler için ise göreve başladıkları tarihi izleyen en geç 1 ay içinde) yapılır.
Bu kanun kapsamındaki görevlere devam edenler bakımından ise mal bildirimi genel mal varlığı bildirimi ve ek mal varlığı bildirimi şeklinde yapılır.
Genel mal varlığı bildirimi; sonu (0) ve (5) ile biten yılların en geç şubat ayı sonuna kadar yapılır (bildirim yenileme). Yeni bildirimler yetkili merci tarafından daha önceki bildirimler ile karşılaştırılırlar.
Ek mal varlığı bildirimi ise yukarıda sayılan kişiler ile eşleri ve velayeti altındaki çocukların şahsi mal varlıklarında önemli bir değişiklik olduğunda ve değişikliği izleyen bir ay içinde yapılır.
Yukarıda sayılan kişiler görevlerinin sona ermesi halinde, ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde mal varlığı bildiriminde bulunurlar.
-
Mal varlığı beyanı yapılmazsa veya gerçeğe aykırı şekilde yapılırsa ne olur?
Kanunda belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunmayana bildirimlerin verileceği mercilerce ihtarda bulunulur. İhtarın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmayana üç aya kadar hapis cezası verilir.
Kanunen daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde gerçeğe aykırı bildirimde bulunana altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
-
Mal varlığında kaynağı açıklanmayan bir artış olursa ne olur?
Kanuna göre mal varlığında kaynağı açıklanamayan mal varlığı haksız mal edinme sayılır. Kanuna göre, kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu kanunun uygulanmasında haksız mal edinme sayılır.
Kanunun daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde haksız mal edinene üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezası verilir. Haksız edinilen malı kaçıran veya gizleyene de aynı ceza verilir.
Haksız edinilmiş olan malların zoralımına (müsadere) hükmolunur. Bu malların elde edilememesi veya bir malın tümünün haksız mal edinme konusu teşkil etmemesi sebepleri ile zoralımın mümkün olmadığı hallerde haksız edinilen değere eşit bedelinin hazineye ödenmesine karar verilir. Bu bedel, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümleri’ne göre tahsil olunur.
Ahmet ARSLAN
CPA, MBA
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/mal-varligi-beyanlari/734368