Mart ayı, gerçek kişiler için Gelir Vergisi beyannamesi verme ve ilk taksiti ödeme ayı idi. Mart bitti ama Gelir İdaresi'nin sistemlerinde yaşanan sorunlar nedeniyle; 2022 takvim yılı Gelir Vergisi beyannamesi verme ve ilk taksiti ödeme süresi 5 Nisan 2023 Çarşamba günü sonuna kadar uzatıldı.
7440 sayılı yapılandırma, af ve ek vergi düzenlemeleri içeren kanunun, 12 Mart 2023'te yürürlüğe girmesine rağmen, yine sistem sorunları nedeniyle başvuru yapılamadı. Bugün itibari ile 7440 sayılı Kanun kapsamında başvuruların yapılabileceği ifade edildi. Nisan ayı, 1 milyonun üzerinde Kurumlar Vergisi mükellefinin 2022 hesap dönemi kazançları için de beyanname verme ayı. Görüldüğü üzere; mükellefler, meslek mensupları ve Gelir İdaresi personeli için en yoğun dönemdeyiz.
Bugün sizlere, hiç mükellefiyeti olmayan kişi ve kurumların matrah artırımından nasıl faydalanabilecekleri konusunu özetlemeye çalışacağım.
GERÇEK KİŞİLER VE KURUMLAR
2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak, ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar; kendi durumlarına uygun işletme hesabı, bilanço/serbest meslek kazancı, basit usulde vergilendirilenler, kira geliri, ücret ya da değer artış kazancı elde edenler için belirlenmiş asgari matrahları bildirip vergileri ödeyerek, vergi incelemesi riskini ortadan kaldırabilirler.
Yine 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak kurumlar vergisi beyannamesi vermek mecburiyeti bulunduğu halde, bu mükellefiyetlerini her ne sebeple olursa olsun yerine getirmeyerek ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş ve kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere, hiç beyanname vermemiş olan mükellefler ile bu yıllara ilişkin olarak verdikleri yıllık Kurumlar Vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen ya da zarar beyan eden kurumlar vergisi mükellefleri;
2018 yılı için 200.000 TL'den,
2019 yılı için 215.000 TL'den,
2020 yılı için 230.000 TL'den,
2021 yılı için 260.000 TL'den,
2022 yılı için 500.000 TL'den az olmamak üzere, matrah beyanında bulunmaları şartıyla, 7440 sayılı Kanun'un matrah artırımına ilişkin hükümlerinden yararlanabilecekler.
Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre; ticaret sicilinden silinmek suretiyle tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında kesilecek vergi cezaları dâhil kurumlar vergisi, katma değer vergisi vb. her türlü vergi tarhiyatı,
– Tasfiye öncesi dönemler için, müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden herhangi biri adına,
– Tasfiye dönemleri için, tasfiye memuru veya birden fazla tasfiye memuru varsa müteselsilen sorumlu olmak üzere bunlardan herhangi biri adına yapılmaktadır.
Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan bir şirket adına, matrah artırımında bulunmak üzere bildirim veya beyanda bulunulması mümkün değil.
Ancak, söz konusu kurumların kanuni temsilcilerinin veya tasfiye memurlarının anılan kanun kapsamında kendileri tarafından (tasfiye edilerek ticaret sicilinden silinmiş olan kurumların kanuni temsilcisi veya tasfiye memuru olduklarına dair bilgileri de ihtiva eden) bildirim veya beyanlar ile artırımdan yararlanmaları mümkündür. Bu çerçevede, tasfiye öncesi dönemler için, kanunî temsilciler hep birlikte; tasfiye dönemleri için, tasfiye memuru veya birden fazla tasfiye memuru varsa tüm tasfiye memurları birlikte matrah artırımında bulunabilirler.
Kimler riskli?
7440 sayılı Kanun ile getirilen “matrah artırımı “uygulamasından;
– 01.01.2023 öncesi dönemde, 01.01.2018'den sonra elde edilmiş kira geliri olanlar ile bu süre içinde gayrimenkul satışları nedeniyle “değer artış kazancı” elde etmiş olanlar,
– E-ticaret kapsamında satış yapıp gelir elde edenler, oyun, yayın ve reklam geliri elde edenler ile YouTuber'lar,
– Tek işverenden ya da birden çok işverenden ücret geliri elde edip, beyanname verilmesi gereken sınırları geçtikleri halde beyanname vermeyenler,
– Parasal sınırı aştığı halde beyanname vermemiş olan telif kazancı elde edenler,
– Yurtdışı menkul kıymet gelirlerini beyan etmeyenler,
– Banka hesaplarına açıklamakta zorluk çekecekleri tutarda para yatanlar,
– Şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi ya da şirket müdürü olup; şirketten ne kâr payı ne de huzur hakkı almayan, başka da bir geliri olmadığı halde deyim yerinde ise “gül gibi geçinenler”, hatta şirkete para verenler.
Son beş yılda elde edilen ancak beyan edilmeyen gelirlerle ilgili vergi incelemesine alınma riskini ortadan kaldıran matrah artırımını kaçırmayın derim. Üstelik bu konforun bedeli sembolik sayılacak rakamlar olarak belirlenmiş. Nedim Türkmen