Ramazan ayında bazı işverenler, Ramazan ayı süresince işyerini kapatmaktadırlar. Bu süre zarfında çalışmayan işçilerin, Ramazan ayı ücreti talep etme haklarının bulunup bulunmadığı, zaman zaman işçi ve işveren arasında ihtilaf ve dava konusu olmaktadır. Bu ihtilafa Yargıtay son derece isabetli bir çözüm getirmiştir:
“Somut olayda, işyerinde Ramazan aylarında çalışma yapılmadığı sabit olup, fiilen çalışılmayan bu sürenin ücrete tabi olduğu konusunda taraflar arasında düzenlenmiş olan bir sözleşme hükmü veya işyeri uygulaması bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının çalışılmayan Ramazan aylarına ilişkin ücret alacağı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.’’ (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 17.09.2014 2013/16777 E., 2014/24197 K).
Bu karara göre, Ramazan aylarında işyerinde çalışma yapılmadığı durumlarda işçiye ücret ödeneceğine ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş olan bir sözleşme hükmü yoksa veya işyeri uygulaması yoksa ücret ödenmesi söz konusu değildir.
Ancak, Ramazan aylarında işyerinde çalışma yapılmadığı durumlarda işçiye ücret ödeneceğine ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş olan bir sözleşme hükmü varsa veya işyeri uygulaması varsa, ücret ödenmesi, gerekmektedir.
Bu noktada, işyeri uygulaması ne demektir sorusu akla gelebilir. Bir işyerinde bir uygulama sözleşmede yer almadığı halde adet haline gelmiş ve işçi ile işveren de dolaylı olarak kabul etmişse, bu uygulama işyeri uygulaması haline gelmiş sayılmaktadır. Sanki sözleşme hükmü gibi uyulması mecburidir. Ahmet Metin Aysoy